Powered By Blogger

28 Mayıs 2013 Salı

hesap, kitap...

naber millet,

hesap, kitap yaparak teklif verilir. hesap, kitap yaparak ki o da doğruysa, matematikte nihai sonuç bulunur. hayat çok bilinmeyenli bir denklem. hayatı, hesap kitapla çözeceğim derken biter falan böyle çok garip bir şey. 

bir gün, bakarsınız geçmişinize, geçmişimi zikeyim! dersiniz. ertesi gün baktığınızda, ulaaan aslında ben var ya; garip garip şeyler yapmışım da enteresan şeyler öğrenmişim dersiniz, farklı olduğunuzun farkına varırsınız. tam kendinize az biraz şevkat gösterecekken baskın pesimist karakteriniz ortaya çıkar ve kükrer. aha da böyle; rooarrrr... ben böyle horluyorum. burnum kırık çünkü. hadi lan ne boka yarayacak ki bu bilgiler, kim ne yapacak benim bildiklerimi? kimin ihtiyacı olacak? boş zamanlarında CAD'de araba çamurluğu, ne bileyim böyle abuk sabuk şeyler çizen bir manyağa, olmayacak şeylere merak duyan bir diplomalıya en azından TR'de kim ihtiyaç duysun ki? zalim iç ses.

mamafih duyuyorlarmış cancağızım... ben de şaşırdım. çok kolay çizimler lan bunlar. araba çamurluğu çizmek çok çok çok daha zor. aynı zamanda anaerobik hesaplamalar da çok basit. makineci araba hastası bir adamın turbo ek hesaplarının yanında çok basit. ineklere bakıyorum, onlar sıçınca elektrik falan üretiyoruz biz. katı atık işini zaten bilirdim de, haha bi ara; modelleme yapabilir misin? dediler bana. pehh yaparım, nasıl yaaaniiii? baya. yeter ki inekler sıçsın. kabız inekler işimize gelmez. reaktör falan var. 8 metre boyu var axh'dan silindirik hesaplarsın zaten. atla deve değil. aşağı yukarı aynı manyaklığı yapıyorum ve üstüne para alıyorum. hayat çok garip. ben rusça bile biliyormuşum, kelime biliyorum. geçen onları birleştirdim baya baya cümlecikler oldu. sohbet felağn oldu. 

şaşırdılar. iyi insanlar. şirketin top takımı var. top oynadım eski halimden eser olmasa bile, zamanında topa vurduğumuz belli olmuş. son maçı kaybettik baklavaları verdik.

neyse adios brolar.

serhan.

1 yorum:

Mia Wallace dedi ki...

pesimist yazılar yine çok enteresan.

duyarlarn tabii ihtiyaç, niye duymasınlar. eskiden neler neler yaşamışsın. onları düşünüp "vayy be" olmamak mümkün mü?

ya da tecrübe sonrası konuşulan rusçalar şaşırılıcak şeyler mi? mehh.

burnunun kırılması da tam bi talihsizlik.

adios.