en nefret ettigim besyuz seyden biri, ingilizce klavye ile yazilmis bir yazidir. hah elbette duzeltmeyecegim. size bir sey soyleyecegim, benim dnalarimda kesin problem var. bu durum sirf beni etkilese eyvallah. ama oyle degil. benden hala birseyler bekleyen insanlari d etkiliyor. hayatimda kimse olmasa, yok olurdum.
dayilarimin, halamin, ve tanidigim (%80) kisilerin bana karsi hisslerinin bana etkisinin yazilisi soyle, se-vil-mi-yo-rum. yazmasi kolay ama sevilmemek bazen sorun olabiliyor. beni seven de belli sure sonra sevmeyi birakmali. kati dusuncem. bir kere; koseleri tutmakta gec kalmisim. koseler turulmus, ortada kalmisim. ortada kalmislarin sempatiye ihtiyaclari vardir. ben sempati gormem. tam tersi tehlike gibi gorunurum. aslinda alakasi yok. her seyin daha kotuye gitmesinden sikildim ki bu kacinilmaz, ta ki sona kadar. son ne zaman? benden, eger bir mucize olmazsa gercekten bir bok olmaz. bunu 20 senedir soyluyorum, ilk baslarda abartma olum falan diyorlardi. o abartma diyenleri 5 senedir falan azalarak goruyorum. teorimde hakliyim.
cok uzuluyorum. uzulmuyor degilim. elimden geleni yapmaya calisiyorum ama olmuyor. ben, dogmusum iste, salak-sacma dikkat cekme huylarim ile kardesimin onune gecmisim. ister istemez benim ustume daha cok dusmusler. o yalniz kalmis bence. dogmasam da cok sorun olmazmis. hatta daha iyi olurmus. gercekten. size bir sey diyeyim mi? insanlar cok acayip bir sey yapiyorlar. buyu gibi. ihtiyacin oldugunda, olmadiginda, en mutlu aninda, mutsuz aninda onlarla iletisime gecemiyorsun. gecen kuzen vefat etti; ikinci kusak, ben de en son iki sene once gormustum ama kimseye soylemedim. cok canim acidi, genc olum en nihayetinde.
kimseye soylemedim mi? kimse ile bu konuyu paylasacak kadar bile yakin degil miyim? ne isterdim? maddi-manevi kime ne borcum varsa, hepsini kapatip, yuzlerini bir kutuya koyup, aklimdan atmak. bunu isterdim.
eyvallah.
ser.
yorgunluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yorgunluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
8 Şubat 2016 Pazartesi
25 Ocak 2015 Pazar
timing
bu yazimda size kusmenin timinginden bahsedecegim.
elbette ki herkes, herkese kusebilir. hele ki toplum olarak biz; kusmeyi cok severiz, bayiliriz kusmeye. bir sey olsa da, birine kussek diye bakiniriz. bunun icin ortam yaratiriz, karsimizdakinin tepkisini de biliriz ama en derindeki amac kusme durtusudur. potansiyel enerjidir, birikmistir, o kisiye kusulecektir. kurariz, kurcalariz ve en sonunda da; kusme eylemini basariyla tamamlariz. genelde hata yapmis oluruz. ben gecen birine kusucektim, bugun bana kusen biri bunun dogru olmayacagini soylemisti. zaman cabuk geciyor.
e tabi burada cok onemli olan timingdir. kusmenin bir timingi vardir, burada anlasalim. mesela hedefteki kuseceginiz zat, hali hazirda zaten pek matah durumda degildir. simdi bu durumda, o'na kusmek cok dogru bir zaman olmayabilir. tabi, hepten olayi bitirme amaci guduluyorsa o ayri. bu vatandas oyle bir sinir-stres seviyesinde olabilir ki, bir anda; al atini, sikeyim timarini diyebilir. bu yuzdundendir ki, eger o zati gercekten seviyorsaniz bu kusme eylemini baska bir bahara ertelemeniz en dogrusu olur. bakin unutun demiyorum, erteleyin. hayatta insanlar bir suru seyi erteler. randevuyu, yemegi, doktoru vs. kizmayi, kusmeyi, uzulmeyi de erteleyebilmeliyiz.
bu yaziyi yazma sebebim, bir cok insanin karsisindakinden istedigi davranisi gorememis olmasindan dolayi gerceklestirecegi, -kusme- eylemini bir daha gozden gecirmesinin gerekliligidir. ben de hayatimin en harikulade zamanlarini gecirmiyorum. ben de, literaturde en iyi arkadasim olan insanla oturup dertlesmek istiyorum ama bu aralar olmuyor/olamiyor. bazen iste, her istedigimiz maalesef olmuyor. bu arada sunu da unutmayalim. kimse 7/24 mesgul degildir, herkesin birbirine ayiracak birkac saati vardir. o kusmuyor ise, sen de kusmeyeceksin.
gorusuruz.
ser.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)